KİŞİSEL VERİ NEDİR?

Kişisel veri kavramı kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi olarak tanımlanabilir. Kişisel bilgiler ise gerçek kişilere ait olan ve o gerçek kişileri doğrudan ya da dolaylı olarak tanımlayabilen; isim, soy isim, doğum yeri ve tarihi, görüntü ve ses kayıtları, parmak izi gibi bilgilerdir. Bir verinin kişisel veri olduğundan söz edebilmek için kişisel veriye ait 4 unsuru sağlamalıdır. Bu unsurlar şu şekildedir;

 Kişisel veri,

  1. Kimliği belirli veya belirlenebilir
  2. Gerçek kişiyi ilgilendiren
  3. Gerçek kişiye ilişkin
  4. Her türlü bilgiyi içerdiği takdirde bir verinin kişisel veri olduğundan söz edilebilir.

Kişisel veriler, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Kanunun amacı kişisel verilerin kullanılmasında kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak, özel hayatın gizliliğini sağlamak ve kişisel veriler hakkında işlem yapan kişilerin sorumluluk alanlarını belirlemektedir.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİN İHLALİ VE KİŞİSEL VERİLERİN HUKUKA AYKIRI OLARAK VERİLMESİ, ELE GEÇİRİLMESİ SUÇU NEDİR?

Gerçek kişilerin kişisel verilerini, fotoğraflarını kişilerin rızaları dışında izinsiz olarak kullanılması, paylaşılması ceza hukuku anlamında suç teşkil edecektir.

Türk Ceza Kanunu madde 134 gereğince Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali suçu ve cezai yaptırımları yer almaktadır. Şöyle ki; kanun maddesinde, gerçek kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde ise verilecek ceza bir kat artırılır. Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Kişinin özel hayatını ihlal eden bu verilerin ise paylaşılması ve ele geçirilmesi suçu ise yine aynı şekilde Türk Ceza Kanunu madde 136 gereğince Kişisel Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu ve yaptırımı düzenlenmiştir. Şöyle ki; kanun maddesine göre, Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bahsedilen suç seçimlik hareketli suçlardan olup suçun gerçekleşmesi için kişisel verilerin ele geçirilmesi, başkasına verilmesi, yayılması fiillerinden sadece birinin gerçekleşmiş olması suçun işlenmiş sayılması için yeterlidir.

GERÇEK KİŞİLERİN FOTOĞRAFLARININ SOSYAL MEDYADA İZİNSİZ OLARAK PAYLAŞILMASI SUÇU NEDİR?

Gerçek kişilerin, özel hayatının gizliliğinin ihlal edilecek şekilde fotoğraflanması ve fotoğraflarının izinsiz olarak kullanılması, paylaşılması, işlenmesi ceza hukuku anlamında suç oluşturacaktır. Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi suçunun oluşması için fotoğrafların gerçek kişinin izni dışında ele geçirilmiş ve yayımlanmış olması gerekmektedir.

Gerçek kişinin, rızası dışında sosyal medya üzerinden paylaşılan, kullanılan fotoğrafı, videosu her ne kadar daha önce gerçek kişi tarafından paylaşılmış olsa dahi bu fotoğraf ve videoların gerçek kişinin rızası olmadan bir başkası tarafından yayılması, paylaşılması hukuka uygunluk sebebi teşkil etmeyecektir. Bu durum yine özel hayatın gizliliğinin ihlalini ve kişisel verilerin hukuka aykırı olarak verilmesi, ele geçirilmesi suçunu oluşturmaktadır.

SOSYAL MEDYADA GERÇEK KİŞİNİN RIZASI OLMADAN FOTOĞRAF PAYLAŞILDIĞI HALDE YAPILACAKLAR NEDİR?

Gerçek kişinin, rızası dışında sosyal medyada paylaşılan, kullanılan fotoğrafı gerçek kişinin hak ihlaline uğramasına neden olur. Gerçek kişi, rızası dışında sosyal medya aracılığı ile kullanılan, paylaşılan fotoğraf, görüntü ve ses kayıtları gibi kişisel verileri için bu verilerin sosyal medyadan kaldırılmasını; maddi tazminat, manevi tazminat ve uzlaştırma yoluna başvurulmasını talep edebilir.

İzinsiz Olarak Paylaşılan Fotoğrafların Kaldırılması, 

İnternet ortamında yapılan paylaşımların güvenli ve denetlenebilir olması için ‘’İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’’ yürürlüğe girmiştir. Bu kanuna göre internet ortamında yayınlanan içerik ile suç işlenmesi haricinde yayından kaldırılması ve içeriğe erişimin engellenmesi için bazı şartlar gereklidir. Şöyle ki;

  1. Yapılan yayının kişilik haklarını ihlal edici nitelikte olmalıdır.
  2. Yayınlanan içeriğin özel hayatın gizliliğini ihlal etmesi gerekir.

Bu şartlar altında hakları ihlal edilen gerçek kişi internet ortamında rızası dışında yapılan fotoğraf, görüntü ve ses kayıtlarının yayından kaldırılmasını ve erişiminin engellenmesini talep etme hakkı vardır.

Manevi ve Maddi Tazminat

Gerçek kişilerin, rızaları dışında sosyal medya üzerinden paylaşılan fotoğraf, görüntü ve ses kayıtları gibi kişisel verileri kişilerin hak ihlaline uğramalarının yanı sıra bu kişilerin kişiliğine, onuruna, ticari itibarına veya diğer manevi değerlerine zarar vermekte ise kişi bu durum nedeni ile uğramış olduğu manevi zararın tazmin edilmesini talep edebilir. Aynı zamanda gerçek kişi, rızası dışında sosyal medya üzerinden paylaşılan fotoğraf, görüntü ve ses kayıtları gibi kişisel verileri nedeni ile uğramış olduğu maddi zarar var ise bu zararlarının da tazmin edilmesini talep edebilir.

İnternet Üzerinden Özel Hayatın Gizliliğini Suçunda Uzlaştırma

İnternet veya sosyal medya üzerinden özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır. Uzlaşma hızlı ve pratik bir yol olup taraflar uzlaştırma yolu ile uzlaşma sağlanmasını sürecin ceza davası açılmadan neticeye bağlanmasını talep edebilirler.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN İZİNSİZ OLARAK PAYLAŞILAN FOTOĞRAFLARIN KALDIRILMASI VE ERİŞİM ENGELİ SÜRECİ NEDİR?

Kişilerin, rızası dışında fotoğraflanması ve bu verilerin hukuka aykırı bir şekilde paylaşılması halinde, kişi meydana gelen bu kişilik haklarına ve özel hayatın gizliliğine karşı yapılan ihlalleri emniyet güçlerine veya cumhuriyet savcılığına başvurmak sureti ile suç duyurusunda bulunabilirler. Aynı zamanda kişilerin rızası dışında fotoğraflanması veya kendilerine ait diğer özel fotoğrafların rızaları dışında paylaşılması durumunda yapılan bu paylaşımların kişilik haklarını ve özel hayatın gizliliğini ihlal edici nitelikte olması sebebi ile yayından kaldırılmasını ve ilgili içeriğe erişimin engellenmesini talep edebilirler.

Uygulamada, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun varlık göstermektedir.

5651 sayılı kanunun 9. Maddesinde ‘’İçeriğin Yayından Çıkarılması ve Erişimin Engellenmesi’’ usullerine yer verilmiştir. Şöyle ki: İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini de isteyebilir. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır. … Hâkim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar.

Sulh Ceza Hâkimi tarafından verilen kişinin rızası dışında internetten fotoğraf kaldırma kararını uygun bir şekilde süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi ya da kurumlara 500 günden 3.000 güne kadar adli para cezası verilebilmektedir.