Malpraktis Davası Nedir?
Malpraktis, hekim başta olmak üzere sağlık çalışanı tarafından gerçekleştirilen tıbbi müdahalenin tıbbi standartlara aykırı olması nedeniyle hastanın zarara uğraması anlamına gelmektedir. Tıbbi malpraktis ya da tıbbi hata olarak da adlandırılan bu durumda zarara uğrayan hasta veya yakınları zararın tazmin edilmesini isteyebilecekleri gibi hekim hakkında cezai sorumluluk da gündeme gelebilecektir.
Hekimin Sorumluluğu Nedir?
Hasta ile hekim arasındaki ilişkinin türü hakkında baskın görüş “vekâlet sözleşmesi” olduğudur. Bu niteleme gereği, tedaviden ve hekim hatasından zarar gören hastanın açacağı tazminat davasında sözleşmeye aykırılık hükümleri uygulanacaktır. Eğer ki hasta doğrudan hekime başvurmak yerine bir hastaneye ya da benzeri bir sağlık kuruluşuna giderse ve bu gittiği hastanede önceden seçtiği ve anlaştığı bir hekim yoksa hastane yönetiminin görevlendirdiği hekime muayene ve tedavi olacaktır. Bu durumda doğrudan ilişki hasta ile hekim arasında değil, hasta ile hastane arasında kurulmuş olacaktır. O yüzden burada incelenmesi gereken hastanenin türüne göre bir ayrım yapılmasıdır.
Eğer gidilen hastane özel sağlık kuruluşu ise, hastanın tedavi için içeri alınmasıyla, hasta ile hastane arasında bir sözleşmesel ilişki kurulmuş olacaktır. Bu sözleşmeye özel hastaneye başvuran bir hasta veya kanuni temsilcisi ile yapılan ve özel hastane işleticisinin hem tıbbi hem de diğer mutad edimleri yerine getirmeyi üstlendiği Buna “hasta kabul sözleşmesi” denilmektedir. Böyle bir durumda, hekim kendi adına değil, hastane adına tedaviyi üstlendiğinden Türk Borçlar Kanunu m.116 ’ya göre “İfa Yardımcısı” konumundadır. Özel hastanelerde gerçekleşen hatalı tıbbi uygulamalar nedeniyle tazminat davası, hem yanlış teşhis veya tedaviyi yapan doktor hem hastane işleticisi hem de doktorun hatasını sigortalayan sigorta şirketi aleyhine birlikte açılabilir.
Hastanın gittiği yer bir devlet hastanesi ise hasta ile hastane arasında bir sözleşme ilişkisi kurulmuş olmaz. Bu nedenle kişi devlet hastanesindeki tedavilerden bir zarar görürse, somut olayın özelliklerine göre devlete veya ilgili kamu tüzel kişisine karşı dava açabilir. Doktoru ve öteki sağlık personelini hasım gösteremez çünkü memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Bağımsız Çalışan Hekimin Sorumluluğu Nedir?
Hasta, doğrudan doğruya sağlık hizmeti için hekime başvurmuş olursa bu durumda aralarındaki ilişki Yargıtay kararlarına göre vekâlet sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye vekâlet denildiğinde öne çıkan en önemli unsur vekilin işi özenle görme borcudur. Aynı zamanda iş veyahut hizmet sözleşmesi belirli bir süre için kurulurken vekâlet sözleşmesinde kural olarak böyle bir süre yoktur.
Hasta ile hekim arasındaki ilişkinin hekimin bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin ve eylemlerin özenli olmayışından doğan zararlardan sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Hekim ile hasta arasındaki sözleşmeye “Hekimlik Sözleşmesi” adı verilmektedir. Bu sözleşme ile hekim, tıbbi müdahalede bulunmak; hasta da bunun karşılığında ücret ödeme yükümlülüğü altına girmektedir. Örneğin konusu estetik tedavi olan hukuki ilişkilere “Eser Sözleşmesi” hükümleri uygulanır. Bu sözleşmede asıl olan hekimin bir iş görmesi değil, bir eserin meydana getirilmesidir.
Aydınlatma Onamı
İyi bir aydınlatma aynı zamanda hekimin özen ve sadakat yükümlülüğünün bir gereği olarak kabul edilir. Yapılacak aydınlatma genel ve soyut ifadelerden ziyade somut, hasta tarafından anlaşılabilecek sadelikte ve netlikte açıklanmalıdır.
Aydınlatmanın bizzat işlemi yapacak hekim tarafından yapılması gerekir. Aydınlatma öncelikle sözlü olarak yapılır ardından yapılan bu aydınlatma mutlaka yazılı olarak da kayıt altına alınarak, taraflarca imzalanmalıdır. Hekimin aydınlatmayı bizzat yapamayacağı zorunlu hallerde bu görevi bir başka hekime bırakması kabul edilebilir. Ancak aydınlatma ödevini bırakılacak kişi bir yardımcı sağlık personeli ya da hasta bakıcı olamaz.
Komplikasyon Nedir?
Hastalara önceden oluşması ihtimali öngörülen, tahmin edilen zararlı sonuçlar hekim tarafından anlatılmalıdır. Hasta tıbbi uygulama sırasında ve sonrasında, kusur olmasa da oluşması ihtimali olan bu zararlı sonuçları bilerek uygulamaya onay vermelidir ki tıbbi müdahale hukuka uygun olsun.
Bu arada belirtmek gerekir ki hastanın müdahale öncesi olası komplikasyonlar hakkında da bilgilendirmiş olması ve bu konuda rızasının alınmış olması şarttır. İkinci bir önemli nokta ise hekimin komplikasyon yönetimi konusunda bir kusurunun bulunmadığının tespit edilmiş olmasıdır.
Pratikte hekimin tıbbi müdahalesinin cezai sorumluluğu söz konusu olduğu zaman daha çok görülmekte olan basit taksirin oluşmasıdır.
Tazminat İstenme Durumu
Maddi tazminat kapsamında tedavi masrafları, iş gücü kaybı, kazanç kaybı, ölüm halinde defin giderleri, destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilir; Manevi tazminat ise hastanın veya yakınlarının tıbbi hata nedeniyle duydukları elem ve ıstırap sonucu talep edebilecekleri ve olayın mahiyetine göre miktarını talebi aşmamak üzere hâkimin takdir edeceği bir tazminat türüdür.