I. GİRİŞ
Viyana Satım Sözleşmesi olarak da bilinen Uluslararası Mal Satım Sözleşmeleri Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (CISG), 11 Nisan 1980 tarihinde kabul edilmiş ve Ocak 1988 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Temmuz 2024 tarihi itibariyle, CISG’a 97 ülke taraftır. Türkiye tarafından 7 Temmuz 2010 tarihinde imzalanan sözleşme 1 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girerek iç hukukumuzun bir parçası olmuştur. CISG, ticari anlaşmazlıkların çözümü sırasında farklı ülkelerin hukuk sistemleri arasındaki uyumsuzlukları gidermek ve uluslararası mal satışına dair ortak kurallar belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Sözleşme kapsamında düzenlenen konulardan başlıcaları, sözleşmenin kurulması, yorumlanması, alıcı ve satıcının hak ve yükümlülükleri ile yükümlülüklerin ihlali halinde diğer tarafın hakları, mal satımında hasarın intikali ve sair ortak hükümlerdir.
II. SÖZLEŞMENİN (CISG) UYGULAMA ALANI
CISG, şu anda 90’dan fazla ülke tarafından kabul edilmiş olup, belirli şartlar altında uygulanmaktadır. Bunlardan ilki sözleşmenin ilk maddesinde düzenlendiği üzere milletlerarası olma unsurudur. Bu madde uyarınca sözleşmenin uygulama alanı bulabilmesi için satım sözleşmesi taraflarının işyerlerinin, yoksa mutat meskenlerinin farklı ülkelerde bulunması gerekmektedir. Ancak bu şartın tek başına gerçekleşmesi yeterli olmayıp, aynı zamanda bu ülkelerin CISG’ ye taraf olması gerekmektedir. Taraflardan birinin bulunduğu ülke sözleşmeye taraf, diğeri değil ise CISG’in doğrudan uygulama alanı bulacağı söylenemez. Bununla birlikte sözleşme serbestisi gereği taraflar aralarındaki uyuşmazlığa CISG hükümlerinin uygulanacağını kararlaştırabilirler.
CISG’nin uygulama alanı şu başlıklar altında incelenebilir:
A. Uluslararası Satışlar : CISG, yalnızca tarafların işyerlerinin farklı ülkelerde bulunduğu uluslararası mal satışlarına uygulanır. Tarafların işyerlerinin farklı ülkelerde olup olmadığını belirlemek için, işyerlerinin sözleşme sırasında belirtilmiş olması gerekmektedir. Taraflardan birinin birden fazla işyerinin olması halinde ise, sözleşmenin akdi sırasında veya öncesinde taraflarca bilinen veya dikkate alınan koşullar değerlendirilerek sözleşme ve sözleşmenin ifası ile en yakın irtibat içinde olan işyeri esas alınır (CISG 10/a). Taraflardan birinin hiçbir işyerinin olmaması halinde mutat meskeni esas alınır. (CISG 10/b).
B. Taraf Devletler : CISG, yalnızca sözleşmenin taraflarının iş yerlerinin bulunduğu ülkelerden en az birinin CISG’yi kabul etmiş olması durumunda uygulanır. Her iki tarafın da CISG’yi kabul etmiş ülkelerde bulunması durumunda sözleşme otomatik olarak CISG’ye tabidir. Ancak, taraflardan sadece birinin CISG’yi kabul etmiş bir ülkede bulunması durumunda dahi, eğer diğer tarafın iş yeri bu sözleşmeye taraf olmayan bir ülkede ise ve sözleşmenin hukuki sistemi olarak CISG’yi kabul etmiş olan tarafın hukuku seçilmişse, yine CISG uygulanabilir.
C. Özel Seçim : Taraflar, sözleşmede açıkça CISG’yi hariç tutmayı veya belirli hükümlerini değiştirmeyi kararlaştırabilirler. Bu durumda CISG’nin uygulanması, tarafların iradesine bağlı olur. Taraflar, CISG’yi tamamen dışlayabilir veya sadece bazı hükümlerini uygulamama kararı alabilirler.
III. SÖZLEŞMENİN (CISG) KAPSAMI
Her ne kadar CISG’de mal terimi kullanılmış olsa da detaylı bir tanım yapılmamıştır. Ancak CISG’in yalnızca taşınır mallara uygulanacağı sözleşme hükümlerinde açıktır. Maddi varlığı bulunmayan, yazılım teknolojileri gibi malların sözleşme kapsamına girip girmeyeceği ise doktrinde tartışmalıdır.
Kapsama yönelik düzenlemelerden ilki sözleşmenin 2. maddesinde yer almaktadır. Bu maddeye göre kişisel veya ailevi ihtiyaç veya ev ihtiyacı için mal alım satımı CISG kapsamında değildir. Aynı maddeyle kapsam dışı bırakılan diğer satım türleri ise açık artırma yoluyla yapılan satımlar, cebri icra veya kanun gereği yapılan satımlar, menkul kıymet, kambiyo senedi ve para, gemi, tekne, hava yastıklı taşıt veya hava taşıtı satımı ile elektrik satımıdır.
Devamında 3. maddede öngörülen düzenlemeye göre ise üretim veya mal tedariki taahhüdü içeren sözleşmeler CISG kapsamındadır. Karma nitelikteki sözleşmelere CISG’in uygulanıp uygulanmayacağı ise ilgili sözleşmenin niteliğine göre değişkenlik gösterecek, CISG kapsamında olması için satım sözleşmesi niteliğinin ağır basması gerekecektir.
CISG’in konu yönünden kapsamını kısaca incelemek gerekirse;
A. Mal Tanımı : CISG, yalnızca taşınır malların satışına uygulanır. Taşınmaz mallar, gemiler, hava araçları ve elektriğin satışı gibi konular CISG’nin kapsamı dışındadır. Ayrıca, kişisel kullanım amacıyla alınan mallar ve açık artırma yoluyla satılan mallar da CISG kapsamında değerlendirilmez.
B. Hizmet Unsuru İçeren Satışlar : CISG, mal satışına ilişkin olsa da, eğer satış sözleşmesi, malın yanında önemli ölçüde hizmet unsuru içeriyorsa, bu durumda CISG’nin uygulanabilirliği sınırlanabilir. Örneğin, bir makine satışı ile birlikte bakım ve onarım hizmetleri de sunuluyorsa, hizmet unsuru baskınsa CISG uygulanmayabilir.
C. Ticari Amaçlı Satışlar : CISG, ticari amaçlı mal satışlarına uygulanır. Bu nedenle, ailevi veya kişisel kullanım amacıyla yapılan satışlar CISG’nin uygulama alanına girmez. Sözleşmenin ticari amaç taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, tarafların niyetlerine ve sözleşmenin niteliğine bağlıdır.
D. Sözleşmenin Kapsamı : CISG, satış sözleşmesinin kurulması, tarafların hak ve yükümlülükleri, malın teslimi, ayıplı mal ve hak talepleri, sözleşmenin ihlali ve hukuki çözümler gibi konuları kapsar. Bu kapsamda, CISG’nin belirlediği kurallar, taraflar arasında oluşabilecek anlaşmazlıkların çözümünde önemli bir rol oynar.
IV. SONUÇ
CISG, uluslararası mal satışlarını düzenleyen önemli bir uluslararası sözleşmedir. Uygulama alanı ve kapsamı, tarafların iş yerlerinin bulunduğu ülkeler ve sözleşme şartlarına bağlıdır. CISG, uluslararası ticaretin daha düzenli ve öngörülebilir olmasını sağlayarak taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlıkları en aza indirmeyi amaçlar. Ancak CISG’nin uygulanmasında ve kavramların yorumlanmasında dikkat edilmesi gereken bazı zorluk ve belirsizlikler de bulunmaktadır.
Uluslararası ticaretle uğraşan tarafların, CISG’nin hükümlerini ve uygulanabilirliğini iyi anlamaları, daha güvenli ve etkili ticari ilişkiler kurmalarına yardımcı olacaktır.